6 Haziran 2014 Cuma

Mutlu Olmayı Öğren

Kendime not: eğer mutlu olmak istiyorsan küçük düşün. Küçük küçük adımlarla mutlu ol. Yanı başındakini mutlu edemiyorsan senden kilometrelerce uzak olan insana el uzatırken bir daha düşün. O denize annesi ve babası düşen genci hatırla, hangisini kurtarırsın diye sorulunca yakınımdakini diyeni hatırla, buna göre davran. Önce bugünü planla ki yarın ağlama ama 20 yıl sonrası için hayal kurup da bugün sızlanma. Ve unutma eğer onları gerçekleştiremiyorsan hayaller güzeldir; yapabileceğin herhangi bir şey için oturup ağlama, boş yere göz yaşı dökme hemen harekete geç. Zararın neresinden dönersen kar'dır. Ye, iç, gez, eğlen. Kimseyi hor görme, herkesin sevilecek bir yanı var sadece bazı zamanlar bu insanlar kör olabiliyorlar manen. Eğer şu hayatta sevdiğin tek insan bile yoksa, sen sevmeyi öğrenememişsin demektir, bencil olmuşsundur demektir.

Hem herkes beni sevsin isterken sen herkesten nefret ediyorsan bu formülün bir yeri yanlış demektir. Ataol Behramoğlu misali yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var; ve hayat sunulmuş bir armağandır insana...

5 Haziran 2014 Perşembe

Geçmişte Yaşamak

Anılarımızın olması güzeldir fakat yaşadığımız her anı geçmişle birleştirmek biraz psikopatça oluyor. Son birkaç aydır bunu sürekli yapıyorum. Misal çok mutluyum aa ilerde bunu böyle hatırlarım, dur çok gülme kendini rezil etme diyorum; ya da çok mutsuzum ağladım ağlayacağım dur ne ağlıyorsun ileride bu halinle dalga geçersin, utanırsın diyorum ağlamıyorum. Ve bu durum birkaç aydır böyle. İşin kötü yanı duygularımı gizlemeye o kadar alışmışım ki kim olduğumu unuttum. 

Artık neye nasıl tepki vereceğimi kestiremiyorum ve bu yüzden gülemiyorum, ağlayamıyorum. Ağlamanın bile güzel olduğunu düşünmeye başladım. 

Son iki hafta kala LYS'e. Ben depresyona...

3 Haziran 2014 Salı

Mezuniyet Saçmalığı

4 yıllık lise hayatımın sadece bir senesinden memnunum. Geri kalanı alışma, soğuma, kusma dönemleri. O memnun olduğum bir sene de arkadaşlarımla mutluydum henüz kimseyle küs değildim, herkesle muhabbetim vardı. Son sene ise iğrençti; en yakın arkadaşımla küstüm, ona inat hiç sevmediğim birisiyle arkadaşlığımı ilerlettim sonra bu arkadaşlığı severken onu da kaybettim böyle bir hiç gibi ortada kaldım yani. Muhabbetim olan 2-3 kişiyi bile elimde tutamadım. Ve işin üzücü yanı onları kaybettim için üzülmüyorum yalnız kaldığım için üzülüyorum. Ve bu son sene de hiç hayalimde yoktu bu insanlar, hep başkalarını hayal ettim başkalarını özledim. Lise de böyle bomboş bitiyor. Mezuniyetimiz yarın, işin aslı yanımda M. olsa gülüşsek, eğlensek ve ben yine etrafımdakileri soyutlasam öyle bir hayal dünyasında yaşasam. Çok mu Enver Paşaca olur?